Sıraselviler caddesi. No:83/2
Beyoğlu/İstanbul
info@pilotgaleri.com
0212 245 55 05

SERGİLER, ETKİNLİKLERDEN HABERDAR OLMAK İÇİN E-POSTA ADRESİNİZİ GİRİNİZ


KAYDEDİLDİ!
TEŞEKKÜRLER.

GEÇMİŞ

PARMAK İZİ

ALİCAN LEBLEBİCİ

15 ARALIK 2015 - 30 OCAK 2016

Genç sanatçı Alican Leblebici, ilk solo sergisi Parmak İzi ile 15 Aralık 2015-23 Ocak 2016 tarihleri arasında PİLOT’a konuk oluyor.

Portre ve otoportreleriyle tanınan genç sanatçı Alican Leblebici, tamamı yeni eserlerinden oluşan sergisi “Parmak İzi” için üç eksenli bir sergi kurguluyor. Dövmeler, otoportreler ve beden-kimlik-suç politikaları serginin üç ana eksenini oluşturuyor. 

Yüzyıllardır bedeni güzelleştirmekten, suçluları işaretlemeye, bir gruba/kabileye ait olmaktan, sevdiği bir kişiye/lidere olan bağlılığını göstermeye dek dövme çok çeşitli anlam ve işlevler kazandı. Dövme bugün, sınıf, toplumsal cinsiyet veyahut meslek boyutlarını da aşacak biçimde herkesin ulaşabileceği, popüler kültürün bir tüketim nesnesi, dahası moda dünyasının bir parçası haline geldi. Leblebici, alt kültüre ait bir işaret/aidiyet sorgulaması olarak gördüğü bir dizi “hakiki” dövmenin peşine düştü ve kültürel yapının idealize ettiği beden ve pratiklere ait dövmeleri değil, suçlulara, marjinal gruplara ve alt kültürlere ait dövmeleri resmetti. Sanatçının İstanbul’da bir dip akıntısı olarak varlığını sürdürmekte olan punk kültüre göz kırptığı “Always Hope” veya Rusya’da yarı-açık bir cezaevinde geçirilen günlerin anısını yaşatan “Yarı Açık” ve Atatürk’e bağlılığın bir simgesi haline dönüşmeye başlayan KAtatürk dövmeleri, bir beden estetiğine katkının ötesinde, dövmenin aidiyet/kimlik politikalarıyla ilişkisini araştırıyor. 

Sanatçının portrelerden oluşan serisinin ilk çalışması, büyük boyutlu otoportresi oluyor. Sanatçı, hiperrealistik tarzda ürettiği eserinin fotoğrafını çekerek çeşitli kimlik belgelerinde kullanmayı deniyor ve başarılı da oluyor! Sanatçının otoportresi, otoportresinin vesikalık fotoğrafları ve kendi çiziminin yer aldığı kimlik belgeleri sergilenecek eserler arasında. 

Leblebici’nin kimlik/beden, aidiyet ve suç ekseninde kurduğu üçlü serisinin masumiyetine vurgu yapan çalışması “Zırh”, sanatçının göğüs kafesinin bir kelebeğe dönüştürülmesi jestini içeriyor. Eserin tam karşısında ise, olağan bir şüphelinin göz altındayken çekilmiş röntgen filmlerini görüyoruz. Artık önden, sağ ve soldan çekilmiş foto-portrelerin yerini, bedenin içini gören makineler alıyor. Sanatçı, izleyiciyi sadece kendi gözlerine değil, bedeninin içine/ruhuna bakmaya çağırıyor. Sanatçının son portresi olan “Selfie-Portre” de de günümüzün beğenme/beğenilme çılgınlığını ve ruhların yalnızlığını yine günümüzün en son takıntısı selfie’ler üzerinden görünür kılıyor. Saniyeler içerisinde çekilip sosyal medyaya yüklenen selfie’lerin tersine “Selfie-Portre”y tamamlamak 200 saatten fazla bir zaman alıyor.

Estetikle şiddetin kesiştiği bir alanın sınır çizgilerini teğellemeye çalışan sanatçının bu ilk solo sergisi, uzun soluklu bir sanat yaşamının temel konu/yaklaşımının bir özeti-ilk filizi olacak. Sergi 23 Ocak 2016'ya dek PİLOT'ta görülebilir. 

 

Alican Leblebici, MEMENTO MORİ (SABIKA FOTOĞRAFI), 2015, tual üzerine akrilik, 104 x 150 cm

SERGİ GÖRSELLERİ