Sıraselviler caddesi. No:83/2
Beyoğlu/İstanbul
info@pilotgaleri.com
0212 245 55 05

SERGİLER, ETKİNLİKLERDEN HABERDAR OLMAK İÇİN E-POSTA ADRESİNİZİ GİRİNİZ


KAYDEDİLDİ!
TEŞEKKÜRLER.

GÜNCEL

Yılan Oynatıcısının Bahçesi

EMİR ERKAYA

4 EYLÜL - 11 EKİM

PİLOT, sezonu, Emir Erkaya’nın son dönem işlerinden oluşan yeni kişisel sergisi “Yılan Oynatıcısının Bahçesi” ile açıyor. 4 Eylül’de açılacak olan sergi, izleyicileri, tarih, mitoloji ve anlatı geleneğinin kesişimindeki büyülü bir dünyaya davet ediyor. Sergi, kadim kültürlerin ritüellerinden Anadolu’nun sözlü hikâye mirasına uzanan bir yolculuk sunarken, doğanın belirleyici unsurları ve insanlığın kolektif belleği arasında köprüler kuruyor.

 

Erkaya’nın son çalışmaları, hayvanımsı insanların-insanımsı hayvanların, dans eden

figürlerin, bahçe manzaraları ve uçsuz bucaksız bitkilerle çevrili olduğu, bazen sular altında bazen yanmakta olan bir dünyanın fantastik bir panoramasını sunuyor. Minyatür geleneğinden, bitki ressamlarından, Jan Garbarek’in müziklerinden, Lale Müldür gibi çağdaş şair ve yazarların vizyonundan etkilenen bu kompozisyonlar, Antik Mısır’dan Mezopotamya’ya, Şamanizm’den meddah geleneğine uzanan geniş bir tarihsel katmanı güncel bir dille yorumluyor.

 

Serginin odağındaki “bahçe” ler bir metafor gibi işliyor: yıkıntılar ve çeşitlilikle bezeli bir yaşam döngüsünü simgeliyor. Sanatçı, savaşlarla yıkılmış ve belirsizliklerle

çalkalanmış geçmişin coğrafyalarıyla, günümüzün politik, sosyal ve ekolojik çalkantıları arasında paralellikler kuruyor. Erkaya, bu yeni resimlerinde coğrafyanın insan bilincini şekillendiren gücünü vurgularken, tarihin “fantastik” ve “kurmaca” yönlerini de sarkastik bir dille ele alıyor. “Yılan Oynatıcısının Bahçesi”, hikâye anlatıcılığının tarihini, ritüellerin, mitolojinin ve büyük harfle yazılan Tarih’in kurgusallığına vurgu yaptığı bir dizi resimle anlatıyor. Osmanlı'nın kaplumbağa sırtında mum gezdirilen akşamları, Mısır’ın kedi tanrısı Bastet’in güneşli bahçeleriyle kesişiyor.

 

Bitkiler, Erkaya'nın tuvalinde tarihsel-kurgusal bir matriste var oluyor. Tarih sanatçının elinde kurgusal bir malzeme gibi çalışırken, bitkiler olabildiğince coğrafyaya uygun olarak tasvir ediliyor. Sanatçı, flora envanterini arkeolojik bir titizlikle kurgularken, bitkileri insanlığın kolektif bilinçaltının taşıyıcılarına dönüştürüyor. Burada botanik, sembolizmin sınırlarını aşarak zamansal bir aracı halini alıyor: Antik çağların ritüelistik anlamları, modernitenin kırılganlığıyla kesişiyor. Erkaya, bitkilerin anatomisini tarihin anatomisine bindirerek olası tarihlerin bir tür röntgenini çekiyor.

 

Erkaya’nın bu çalışmaları, sanatçının tarihle kurduğu kişisel diyaloğun bir tezahürü. Anadolu, Mezopotamya ve Mısır'ın kadim geçmişinden beslenen eserler, insanlığın doğayla kurduğu ontolojik ilişkinin izlerini taşıyor. Ayinler ve ritüeller hem antropolojik birer olgu olarak hem de binlerce yıllık kolektif bilinçaltının somutlaşmış biçimleri olarak karşımıza çıkarlar. Coğrafya’nın insan zihnini şekillendiren gücü, mitolojik arketiplerden nörolojik süreçlere uzanan bir etki alanı yaratırken, geleneklerin ani değil, zamana yayılan derin bir evrimle oluştuğunu hatırlatır. Tarihin yıkıntılarında saklı olan geçicilik duygusu, yok olmuş medeniyetlerin izleriyle birleşerek varoluşa dair felsefi bir sorgulamaya dönüşür. Ancak bu sergi, geçmişi bir nostalji nesnesi olarak ele almaz; tarihin fantastik ve güncel yönlerini vurgulayarak, izleyiciyi kadim olanla çağdaş olan arasında yeni bağlantılar kurmaya davet eder. Her bir eser, bu köklü mirası günümüzün eleştirel bakış açısıyla yeniden yorumlayarak, tarihin canlı ve dinamik bir olgu olduğunu kanıtlar niteliktedir. Bu anlamda, bir tür tarih manzarasını sanatçı kendi çizer ve huzursuz zamanlarda bile umudu ve olanakları işaret ederek sevinç ve merak duygularını canlandırır.

 

 

Sergi, 11 Ekim’e dek Sıraselviler Caddesi 85 numarada yer alan PİLOT’ta gezilebilir.

Emir Erkaya